Tezatlarla dolu bir başlık değil
mi? ‘Ben bira sevmiyorum abi, hamallık..’ bu sözü çok duymuşsunuzdur. İzlediğim
bir belgeselde vardı sanırım, bira sevemeyen insan olabileceğine pek
inanmıyorum. Herkesin sevebileceği ve keyifle içebileceği bir bira mutlaka
vardır, tek sorun henüz onu içmemiş olmasıdır. Bu yazımızdaki hedefimiz şarap
severler. Şarap gibi kokan, şarap gibi görünen ve hatta tadı bile onu andıran
efsanevi biraları tanıyacağız. Birkaçını yorumlayacağız.
Cantillon Biraevi (Bira fabrikası)
1900 yıllarda Paul Cantillon tarafından kurulmuş ve Belçika’ya özel LAMBIC
biraları üretmeye başlamış olan bir biraevi. Lambic biraların özelliği belki de
dünyadaki ilk hasatın yapılmasından beri var olan bir tekniği sürdürmesi. Doğal
fermantasyon.. Maya sonradan katılmıyor, doğada bulunan ve fermantasyonu
sağlayan doğal mayalarla biramız şeklini alıyor. Bölgenin sıcaklığı sadece 4 Ay
bira yapımına müsaade ettiği için bu tarihlerin dışında bira üretimi de yapılmıyor.
Doğallığın doruklarında hiç tatmadığınız bira lezzetlerini okumak için ‘Devamı’
butonunu tıklamanız yeterlidir.
Etrafta turistler, sizin gibi bira severler,
bardaklarda (şarap bardakları gibi) kırmızı, pembe, sarı biralar içen ve
muhabbet eden onlarca insan.. Mutluluk herkes için farklı şekilllerde tazahür
ediyor.. Benim için mutluluk böyle anlar. Sadece 1 şey eksikti, o da yanımda
olsa herşey mükemmel olabilirdi..
Hadi biraz bira tadalım;
Cantillon Geuze: Alkol oranı %5.
Bulanık portakal rengi(en solda olanı). Dışarıdan bakınca bu üçlü içerisinde en çok biraya
benzeyeni. 3,2 ve 1 yıllık lambiclerinin karıştırılarak şişede tekrar fermante
olması ile üretiliyor. İçim kesinlikle bira değil sarı şarap.. tadımda meyve ve
ekşilik hakim. Notlandırma için bu türden birçok bira içmek lazım, yanılmıyorsam
bu 2. Geuze biram. İçin beyaz şarabı andırıyor, hafif burukluk ve ekşilik
baskın. Ben şarap sevmem, çok bana göre değil. Özel günler özel yemekler için
tercih edilebilir.
PUAN: 7/10 RateBeer Puanı: 99/100
Cantillon Kriek: Alkol oranı %5.
Renk bulanık kırmızı (ortadaki). Köpük harika. Beyaz, kırmızı karışımı ve yoğun. Koku
vişne ve yanında tam tanımlayamadığım bir meyve daha.. Geuze kadar ekşi değil. Görüntü
tam tersiydi aslında. Daha az gövdeli ve daha kolay içimli. Geuze’de olduğu
gibi bu da gazlı değil. Bu arada vişne kararımı yaban mersini ile de
değiştirebilirim. Yaban mersininin tadı nasıldır? :)
PUAN:
7/10 RateBeer Puanı: 98/100
Cantillon
Faro: Renk bordo-kırmızı arası. Saydam. Filtrelenmiş gibi duruyor ama sanmıyorum.
Köpük neredeyse hiç yok. Gaz da öyle. İçim çok hafif, ağızda sonalara doğre
hissedilen meyve tatları dışında bir şey bırakmıyor. Sanırım en az beğendiğim
bu oldu.
PUAN:
6/10 RateBeer Puanı: 95/100
Cantillon
Lambic: Renk resimdeki gibi.. :) yaw renge bile sıfat bulamaz olduk bu biraevinde. Bu biraları
yorumlamak için dğarcığımın biraz artması gerekli. Bu içkilerin arpa ve
buğdaydan yapıldığına kimseyi inandırabileceğimi sanmıyorum. Koku rengi ile
tezat oluşturuyor ama yine ekşilik içeriyor. Ağızda meyve ve ekşilik tatları
var, bitirişte çok az acılık. Az da olsa kompleksliği diğerlerine göre fazla.
PUAN:
7,5/10 RateBeer Puanı: 97/100
Son
biraya geçemden o günkü notlarımı hiç dokunmadan aktaralım;
Ahır
kapısından giriş ve dünya’nın en özel üretim biraları ile tanışma. Sıcak bir
ortam, misafirperver çalışanlar ve onlarca turist. 2-3 katlı küçücük bu yerin
dünyanın en iyi birlarını üretiyor olduğuna (ben öyle düşünmesem de) inanmak
zor. Ortada küçük bir soba. 8-10 tadım masası ve bira aşkı.. Hayalim ileride
böyle bir yere sahip olabilmek..
Cantillon
Rose Gambrinus: Renk kriek gibi kırmızı ve bulanık. Köpük az. Şu ana kadar
içtiklerimden en gazlı olanı bu ama hala normal biralara göre gazsız. Kırmızı tatlı
meyveler, çilek gibi hafif acılık da var. İçtiklerim içinde en komplex olan ve
beğendiğim bu oldu.
PUAN:8/10
RateBeer Puanı: 98/100
100
yılı aşkın bir süredir, aynı yerde aynı ekipmanla Bira üreten ve büyük
üreticilerin esiri olmamış bağımsız bir biraevini anlattık bugün.
Beşiktaş Arması da biralarına ve ortama çok yakıştı!
Bir sonraki yazıda görüşmek
üzere..
GÜZEL BİR TANITIM OLMUŞ BİZ BİRA SEVERLER İÇİN ANCAK RESİMLERDEN ANLATTIĞIN ORTAMI YAŞAYAMIYORUZ.DAHA İYİ AÇILARDAN DAHA İYİ RESİMLERLE BU ÜRETİM HANE Yİ GÖREBİLMEK İSTERDİM.CANTİLLON GUEUZE YAZIMINDAN BİR İMLA HATASI OLMUŞ İSMİ YANLIŞ BİLİNMESİN.ELİNE SAĞLIK.
YanıtlaSilServer
YanıtlaSilUmarım bir daha aklin biyerlerde kalmadan, her şey tam bir şekilde ziyaret edersin burayı ;)
Yeni nesil masterbrewer Jean van Roy'a Tim Webb bir belgeselde bunun yüzde kaçı bilim yüzde kaçı sanat diye sorduğunda..Jean sanırsam bilimin etkisi burda 0 demişti. Gerçekten de herşeyin doğal olduğu Carlsbergensis öncesi dünyasının geleneklerine bağlı ve tamamıyla doğanın etkileriyle üretilen biralar. Bu biralarda bir tutarlılık yakalamak ise adeta bir sanat.
Ellerine sağlık çok güzel bir yazı.. Bir sonraki yazımı Cantillon için yapmayı düşünüyordum çıtayı yükseltmiş oldun ;)
Beerader Selamlar,
YanıtlaSilBir başka yazıdaki yorumuna cevabımda da iletmeye çalıştığım gibi bu yazılar bu işte yeterli seviyeye gelmek için uğraşlarımın tarihe düşülmesi gibi. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum ve ben de tekrar tekrar okuduğumda birçok eksiklik buluyorum.
Bu efsanevi biraevini yeterli hazırlık ile gezememiştim, bu yüzden senin bilginin ve deneyiminin çok daha iyi bir yazı ve kesinlikle daha iyi resimler ortaya çıkaracağına eminim. Aynı yerleri, tatları farklı bakış açıları ile görmek büyük keyif, yazını merakla bekliyorum.