10 Ekim 2011 Pazartesi

Sevinmek için Sevmediysek Eğer, Bugün Daha Gür; Yıldırım Demirören Yeter!


Ezeli rakiplerden daha fazla kupamız yok, taraftarımız da onlar kadar çok da değil. Biz neden Beşiktaş'lı olduk? Herkes kendini farklı ve özel görür, bizim farkımız ne? Beşiktaş nedir?

Sevinmek için sevmedik ki seni,
Sen yenilmişsin umrumda değil ki!
Şereftir bu yolda senle yürümek,
Hep kol kola,
Birgün Değil,
Hergün Beşiktaş.

Bizim farkımız bence söylediğimiz şarkılarda gizli. Bir taraftarın takımının galibiyeti ile ilgisi olmaması konunun sadece taraftarlıkla açıklanamayacak bir bağa dönüştüğünün göstergesidir.

Hepimiz farklı nedenlerle Beşiktaş'lı olduk, ama bir insanı Beşiktaş'lı kalmasını sadece karşılıksız bir bağlılık ve Aşk sağlayabilir. Çünkü bu takım, kulüp hiçbir zaman büyük başarılar vadetmedi taraftarına. Tam tersine üzüntü, keder inönü tiribünlerinde daha yoğun olan duygulardır.

Bir sevda düşün ki senin uğruna,
Yağmurda, çamurda arma aşkıyla,
Siyahla, Beyazla Şu Hayatımda,
Bir Derdim var,
BİN DERMANA,
DEĞŞMEM ASLA.


Sevinmek için Sevmediysek Eğer, Bugün Daha Gür; Yıldırım Demirören Yeter!
Beşiktaş'a dair ne varsa aklımızda, ne için seviyorsak bu kulübü bugün o değerler ayaklar altında. Peki biz neden hala şampiyonluklar peşindeyiz? Şike olsa da küme düşme olmasın diyen bir başkanın kazanacağı şampiyonluk hiçbir gerçek Beşiktaş'lının içine sinebilir mi? Biz Beşiktaş olalım, öyle kalalım. 2.ciliklerle de mutlu oluruz, oyuncularımzı da omuzlara alırız.


Biz neden hala Kartal GOL GOL GOL diye bağırıyoruz? Başkanımız dekoder alın, diyor. Şampiyonluk, play-off'la belirlenecek kasmayın diyor.

En önemlisi biz neden SUSUYORUZ? Kulübümüz borç içinde, bizi biz yapan ne değer varsa ayaklar altında. Arma aşkının değil paranın birleştirdiği takımlar, maaşları ödenemeyn oyuncular, geleceğe konan ipotekler. Biz bu sene şampiyon olsak mutlu mu olcağız?

En aklı-selim insanların, söylecek sözü olanların bir araya geldiği bloglarda bile bir yılmışlık var. Gündelik maç yorumları en revaçta konular. Buna ben de dahilim. Böyle mi olmalı gerçekten? Sorun ne hoca ne oyuncular, sorun Demirören dediğimde ''biz artık geçtik o konuyu'' cevapları mı almalıyım?

Bu taraftar şike ile ilgili en ufak şüphe duyduğu ilk an 'Aklanın da Gelin' dedi. Kupa İADE dedi. Sonra nasıl olduysa herkes Beşiktaş'ın çocuğu oldu ama. Bu tarafar (FORZA) şimdi atkı şov peşinde. Benim karşı bir önerim var; Beşiktaşlı'nın, ÇARŞI'nın yapması gereken budur aslında. Örnek olacak davranış budur;

Stadı dolduralım hınca hınç, elimizden geldiğince, her maç. Takımımızn arkasında olalım. AMA ÇIT ÇIKMASIN O STATDAN. Bu adam gidene, BEŞİKTAŞ gerçek değerlerine kavuşana kadar ÇARŞI sussun, stad sussun.. Demirören yeter diyene kadar...

Biliyorum hayal alemlerindeyim ama birşeyler yapmak, birşeyler yapıldığını görmek istiyorum artık. Ben kimim ki? Kimler duramadı Demirören'in karşısında, Seba'nın desteği bile yetmedi.

AMA BEN TARAFTARIM, YILAMAM. SUSAMAM. ÇIKARIM YOK, BEKLENTİM YOK.
YILDIRIM DEMİRÖREN YETER! Senin sayende, Sinan Engin'lerin sayesinde başımızı kaldıramaz olduk!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder