19 Eylül 2012 Çarşamba

Beşiktaş - S.B. Elazığspor / Sezonu Açtık

 Sezonu açtık. Yeni sezonda Beşiktaş gibi bizde de birçok şey yeniydi. Maça gidiş kadromuz, tribünümüz, üzerimizdeki formalar, t-şörtler değişmişti. Sahadaki takım gibi biz de yenilendik. Eski Açık'tan destekledik Beşiktaş'ımızı. Ve boğazlarımız yırtılırcasına bağırdık sevgiliye; Sevemez Kimse Seni, Benim Sevdiğim Kadar. Beşiktaş Sen Olmasan, Yaşamak Neye Yarar!..

Maç yazısı için sizi şöyle alalım;

Öncelikle maçın pazartesi günü ve akşam 20:00 de olmasına bir tek ben sevindim sanırım. Bu hafta maça gidebileceğim tek gündü. Yine her zamanki gibi maç önü ile başlayalım izninizle.

2 yıldır elimizden geldiğince Kapalı'da yerimizi alıyor, kapalı'da olamazsak maçları evde seyrediyorduk. Yönetimin kapalı'yı numaralı yapma çalışmaları ile bizde oradan ayrılmış oluyoruz. Türkiye liginde hiçbir maç 170 TL etmez. Biz oraya çeken zaten maçlar değil Beşiktaş sevgisi. Gideriz başka tribünde bağırırırz sevgimizi. Ama Beşiktaş'ın kalbini boş bırakmak anlamsız ve gereksiz. Tabi bu konuda kapalı'nın da biraz özeleştiri yapması lazım bence. Ama bu yazının konusu değil. Tüm maddelerine katılmasam da konu ile ilgili güzel bir eleştiri yazısı aşağıdaki linkte mevcut;

http://rakamla10.blogspot.com/2012/09/besiktasn-hasta-kalbi-kapal.html

Güne uyandığımızda yine kapalı yağmurlu bir gündü. Ee Beşiktaş'ın maçı var. yağmur olmaz mı? Fakat hava bizi yanıltı ve maç saatinde ve öncesinde bizi rahat bıraktı.

Noyan Ağa yalnız başına 16:00 gibi Beşiktaş'ta yerini almış biraları devirmeye başlamıştı. Biz ancak 18:00 gibi Şairler Parkı'nda buluşabildik. Bu seferki maça hazırlık kadromuz farklı idi. Cihan (ve Arkadaşları), Noyan ve Ben. İçki olarak tercihimiz Bira (Tuborg Gold) oldu. Yeni tribünümüzün raconunu bilmediğimiz için biz erken ayrıldık ve stad yolunda da bir Efes devirip 19:30 gibi Şeref Bey'de yerimizi aldık. Beklediğimiz üzere kapalı bomboş diğer tribünler ise hatırı sayılır doluluktaydı, maç başladığında hala seyirci girişi vardı ve ilk 15dk.'nın sonunda eski ve yeni açık tribünleri tamamen doldu. Resimlerden de anlaşılacağı üzere bir numaralıya yakın tarafta yerimizi aldık.

Maça gelince, ilk yarı dengede, biraz tutuk ama oturaklı bir takım havasındaydık. Gidenin dönmediği, kalanın gitmediği bir takım yoktu geçen sene olduğu gibi. Necip ve Veli'nin hareketliliği ise hemen göze çarpıyordu. Gol bulmakta sıkıntı çekilecek gibi ama dengeli bir takım.

İkinci yarı taraftar coşkusu, duran toplar ve durmayan bir pres ile maçı aldık. Son yıllarda (ikinci yarı özelinde) bu kadar rahat bir maç izlememiştik. 2 haftadır McGregor'un nasıl bir kaleci olduğunu bile anlayamadık, bunlar güzel belirtiler. Tek üzüldüğüm nokta şimdi susan ve takımı destekleyenler kadar eğer bu 4 hafta kötü geçseydi bu takımı yerden yere vuracakların da olması. Ben sene başında saffımı belirledim. Ne olursa olsun kellelerini giyotinin altına koymaktan çekinmeyen Gerçek Beşiktaş'lı bu teknik kadronun ve bu takımın destekçisiyim. Şampiyonluk istemiyorum! Mücadele eden, bizden bir takım istiyorum. Bu da sahada var. Beklediğimizden iyi bir lige giriş oldu ama zor günler gelecek, gerçek taraftar o zaman ortaya çıkacak. Q7 sempatizanları ile Beşiktaş Aşıkları o zaman ayrılacak.

Kapalı'nın boş kalması ile Eski ve Yeni açık çok çoşkuluydu. özellikle yeni açık numarlı tarafı bol bol 'Sevemez Kimse Seni' yaptı, eski açık buna ayak uyduramadı. Kapalı olmayınca her tribünden farklı besteler yükseldi ve stat ahengi biraz bozuktu ama takımın oyunu gelen goller sonrası taraftar iyice çostu ve güzel bir Dale gösterisi yaptı.

Benim adıma bu maçın en önemli notları;
  • Kapalı'nın boş kalması ve maç sonu Orta'nın boşaltılarak tepki gösterilmsi. (Resim aşağıda)
  • 'Hesap Sorsana, Hesap Sorsana Demirören'den Hesap Sorsana' tezahüratı. Q7'ci, Samet'çi, Çarşı'cı.. Beşiktaş'ta hemen herkesin birleştiği tek nokta var. Demirören'den hesap sorulmalı.
  • Takımın 'TAKIM' olması. Gollerden sonra yumak olunması, kaptırılan toptan sonra arkadaşının açığını kapatmak için çırpınılması.
  • Kapalı'nın yokluğunda her iki açık'tan gelen güzel performanslar.
  • Sevemez Kimse Seni, Benim Sevdiğim Kadar Tezahüratı. (tüm stattan dah iyi bir performans bekliyordum ama olmadı, yeni açık Numaralı tarafı bu bestede en iyi perfonması sergileyen taraftı.)
Evet, bir haftayı da böyle geride bıraktık. Önümüzde daha zorlu maçlar var. Hem takım hem Taraftar önemli sınavlar verecek. Hayırlısı. Tribünde olduğumuz bir sonraki maçın yazısında göüşmek üzere..
Araya birkaç BİRA yazısı girecek, çok önemli biralar getirdim :)


 









4 yorum:

  1. SERJAYMZ BLOGSPOT!!!
    ŞEHİTLERİ UNUTMAZ!!!
    ŞEHİTLER ÖLMEZ!!!
    VATAN BÖLÜNMEZ...

    YanıtlaSil
  2. Noyan bi de sakin yorum yap be. hep eleştiri hep eleştiri. :)
    Senden de birşeyler bekliyoruz o zaman, Basketbol şampiyonluğunda salondaydın tek satır yararını görmedik :)

    YanıtlaSil
  3. Bazı şeyler vardır.Anlatılmaz Tarif edilemez ve yazıya istesende dökülemez dökülsede o his yansıtılamaz.Basket şampiyonluğunda o salonda bulunmak öyleydi benim için.Camiamıza bu tür şampiyonluklar her zaman nasip olur inşallah.
    Gelelim Eleştirime...Her ne kadar fazlasıyla alkol alsakta her ne kadar yaşadığımız çoğu anı hatta golleri o kafalarla hatırlamasakta her şart altında hatırlanması ve yazıya dökülmesi gereken durduğumuz saygı duruşuydu.

    Benim en büyük yararım sana yaptığım eleştiriler.
    Tabi ders çıkarabilirsen.

    İyi Geceler.

    YanıtlaSil
  4. Elimden geleni yapacağım :)

    YanıtlaSil