5 Kasım 2012 Pazartesi

Kartal Stayl... / Beşiktaş:3 - Mersin İdmanyurdu:0

Yine sevgili ile buluştuğumuz bir haftasonunu geride bıraktık. Beşiktaş'ın maçı vardı ve yağmur yoktu!, 3 kardeş çarşıda yedik, içtik, maça hazırlandık. Maç bittiğinde ise rahat maç izlemeye alışık olmayan bünyelerimizde bir ''reddi vaka-i hayriye' vardı. Bu mutlu ve güzel anı kabul edemiyordu bünyemiz.. Seviyoruz be Beşiktaş'ım! hem de çok.. Kötü günlerinde yanında olmak istiyoruz, böyle hastayız işte..

Kısa bir maç yazısı olacak. Maç önü aktiviteler, takımın, tribünün durumu ve sonuca dair yorumlar. okumak isteyenler buyursun efendim;


Maç kadromuz bu sefer önemli bir misafiri ağırlıyordu. Kuzenimiz Doruk. Kendisi iyi Beşiktaş'lı ama kötü takipçidir. Ayağı da uğursuzdur hani, geldiği maçlar evimizde 2 sezon önce yenildiğimiz Karabük maçı ve iptal olan GS maçı dersem yeterince tariflemiş olurum sanırım. Beşiktaş'lı olduğumuz için sonuç umurumuzda değildi açıkçası. Bir arada olmak, hayatı paylaşmaktı güzel olan.. Eeee Aslolan Hayat'tır. Hayatta BEŞİKTAŞ.

İnanamadığımız şekilde bir kasım günü, Beşiktaş'ın da maçı varken hava kuru ve sıcaktı. Kazanın duvarıma yaslanıp içtik biralarımızı yedik kokoreçleri, çerezleri. Hayata salladık, 18:00 gibi düştük Şeref Bey yollarına.

Sorun olması diye maçtan önce bilet alıyorsunuz ve stad gişesine gidiyorsunuz. Bilet almamış insaların sırası almış olanlardan daha kısa. Neden? Çünkü neden çalışıldığını ve bu kadar kötü hizmete nasıl bu kadar büyük komisyon aldıklarını çözemediğim biletix tek gişeden veriyor. Diğer gişeler de biletix olmasına rağmen önceden alınmış bilet vermiyor.. Mantık? yok!, Akıl? Sizce.. Neyseki boş bir gişeyi açtılar ve sıra yarıya indi de maça 15 dk kala stada girebildik ve yeni lokasyonumuz olan Yeni açık'da yerimizi aldık. Yazıklar olsun demek yetmiyor..

Bu arada karaborsacılar bilet gişesinin etrafını sarmış seyirciyi taciz ediyorlar, kavga ediyorlar. Nerede kapalıyı bir sürü kamera ile gözetleyen Yönetim??

Kapalı boş, numaralı full, eski açık dolu, Açık ise %80 doluluktaydı. Cuma Bursa maçı olmasının da etkisinin olduğunu düşünüyorum.

Bir paragraf teknik analiz yapmak gerekirse, Beşiktaş sahada özgüveni tam, gerektiğinde baskılı, gerektiğinde bekleyen, aklın hakim olduğu bir oyunla var oluyordu. Erken gelen golün bunda etkisi çoktur ama golün geleceği de çok belliydi. Bu sene ne olursa olsun unutulmayacak. Miyonlarca euroların aktığı ve sonunda hiçbirşeyin kalmadığı senelerden olmayacak. Sonu nasıl olursa olsun.. Çünkü Beşiktaş doğrusunu yapıyor. Özüne dönmüş durumda, başarılı olur ya da olmaz ben bunun denenerek kaybedilmesine razıyım. Gözümüzden yaşların, cebimizden paraların Beşiktaş nedir bilmeyenlere değil bu takımın çocuklarına gitmesinden yanayım. Kendinin değil armanın büyük olduğunu düşünenelere..

Q7sporlular yoktu, Samet hoca'ya sallayanlar yoktu. Kötü gün bekliyorlardır, bugünü de atlattık. Kötü günlerde görüşeceğiz kendileri ile..

Taraftarın, açığı kapalısı ortak görüş belirttiği 2 konu var.
1-Kapalı tribün fiyatları yüksek. Tam da ihtiyacımız olduğu dönemde taraftarla olan bağları esnetmemeliyiz.
2-Demirören'den bedeli ne olursa olsun hesap sorulmalı.
            
Her iki madde de çalışmak da çok zor farkındayım. Belirli bedelleri var ama yapılmalı. Sonucu ne olursa olsun.

İlk gölün geleceği çok belli olduğu için video'ya çektim. Maçtan bir anı ve o anı yaşamak isteyenler için aşağıdadır;



Mersin İdmanyurdu'nu 3-0 gibi net bir skorla yendik. Maçı hatırlayınca, blogları, haberleri okuyunca akılda kalan başlıklar;
-Oğuzhan
-Holosko'dan Gangnam 'Beşiktaş' style dansı
-Golden sonra yumak olan Kırmızı formalı 'Büyük Arma'lı futbolcular.
-Kapalının boş kalbi, beyaz koltukları..
-Manuel Fernandes.. (sırf onu izelemek için bu sene maça gidilir. son senemiz olması muhtemel.)
-Kaptan Necip!

Beşiktaş'lı! Mutlu olmak için başka ne istiyorsun? Şampiyonluk mu?
Umrunda olmadığını biliyorum.. :)




1 yorum:

  1. Resimler güzel.Video Çok Güzel..Her şeyden öte maç yazısı gayet güzel olmuş.Eline Sağlık Beşiktaş ın Has Çocuğu SERVER ERSOLMAZ...

    YanıtlaSil