Maç öncesini de içeren bir yazı okumak isteyenler lütfen 'devamı' kısmını tıklasınlar, özet geç uğraşamayacağım diyenler için; 3-1 kazandık, takım bu sezonki en iyi maçını oynadı ama hala takım gibi değil. Seyirci azdı ama özdü. Herkes mutlu ve biraz daha umutlu ayrıldı staddan..
Maç öncesi hazırlıklar için altı gibi Beşiktaş'daydık. Bizim ekibi (kardeşim Noyan ve Mehmet) yandaki şekilde buldum. Maça iki saat var ve kafalar iyi. Güzel bir akşam olacağı belliydi.
Çarşı çok kalabalık değildi, henüz insanların işlerinden çıkmadığı düşünülünce kalabalığın gençlerden oluşması kaçınılmazdı fakat yine de stadın dolmayacağı ve çok büyük bir ilgi olmadığı belli oluyordu. Sanırım bu sene herkes ligden iyice soğudu. Bu güzel oyunu elimizden aldılar, ruhu kayboldu. Yürekteki siyah beyaz aşkı olmasa kimsenin stada gideceği yok sanırım.. Sezonu düşünerek takımını desteklemeye gelen 1 seyirci bile yoktur bence. Biz aşkın peşinde kapalı alttan biletimizi alıp yine üste tırmanma olayımızı gerçekleştirdik :)
Maça geçecek olursak; staddaydık ve tam konsantre şekilde izleme şansı olmadı doğal olarak. Beşiktaş bu seneki en iyi oyununu oynadı bana göre. Ankaragücü ne bizim sahamıza geçti ne de etkili bir kontra yakalabildi. Sonuçta karşımızda da ölüm döşeğinde bir takım var. Ölçü oluşturmayacak bir maç. Ayrıca daha önceki yazılarımda değimdiğim üzere Beşiktaş hızla fenerbahçeleşmeye doğru gidiyor. Bunun en önemli emarelerinden biri de deplasmanda başka, kendi evinde başka oyanan maçlar. Umarım perşembe günü bu tezimde yanılırım.
Sonuç olarak artık play-off var, sezon sonu ne karar çıkacağı belli değil, her sene gelen giden ve bir amaç uğruna birleşmeyn oyuncular topluluğuyla ancak bu kadar olur. Beşiktaş'ın sorunu yönetimdir. Uzatmaya, teknik analizler yapmaya gerek yok. Bizimki sadece bir durum raporu.
Seyirci yukarıda da yazdığım gibi azdı ama özdü, tabi eski performansları hala arıyoruz ama ben açıkçası memnun kaldım. Fernandes'in maç 1-1'ken numaralı önünde duvarı delercesine vurduğu toptan sonra iyice coştuk açıkçası.Bu seyirci için bir kıvılcım yeter. bu konuda Carlos amcadan güzel bir tespit geldi zaten;
''Son dakikada oynadığımız oyunla, oyunun sonucunu değiştirdik. Belki dünyanın en iyi takımı olmayabiliriz, ama dünyanın en iyi seyircisine sahibiz''
Maçtan notlar;
- Maçın adamı: Fernandes
- Sidnei'yi bir de hücüm eden takıma karşı görmek lazım. 2-3günde 1 maç var. Bu kalitede bir yedeğimiz olması süper, bu şekilde devam ederse de ilk 11'de yerini alır.
- Edu dünkü oyuna ile Almeida'dan daha mutlu etti beni. Gerçekten. En azından yüzünde o bitmişlik yok. Sırtı dönük topu alıp kanatlara açıyor oyunu. 2-3 pozisyonada da ya çok iyi vurdu, ya da indirdi. Maçtan önce Pektemek ile başlanmalı demiştim maçtan sonra kararım; Simao yedeğe çekilmeli.
- Mehmet yine harika oynadı, ortasahada Fernades'in etkinliğini arttırıyor. Ernst gelince yabancı sınırlamasından ötürü orta saha denklemi karışacak.
- Herkes sallamaya devam ediyor ama ben Ekrem'den de İsmail'den de memnun kaldım. hızlılar, görevlerini yerine getiriyorlar. Çıkışları da hiç yadsınacak seviyede değil. Bence tek ihtiyaçları biraz güven ve destek. ne olur sağlasak?
- Cenk yine yerinde duramıyor. Ama olsun. tek korkum 1-2 böyle hata daha yaparsa ıslık seslerinin yükselmesi olur. Çok kaleci kaybettik bu yaklaşımdan ötürü. Sonra neymiş kredisini tüketmiş; Seyirci banka mı ki oyuncuya kredi veriyor? taraftarın görevi o formayı giyeni desteklemektir. bitti.
- Necip iyi ama daha iyisini beklediğimiz için mutlu değiliz..
- Pektemek'in çabası, yırtınması ve gol sonrası sevinci beni çok mulu etti. Bir Beşiktaş'lı daha kazanıyor muyuz?
- Q7 bildiğimiz gibi, kendi halinde, top ezici üstünlüğüne devam ediyor, hırslı, açık alan bulunca da sanatçı ve kesinlikle inönüde çok mutlu. gollerden sonra hep kapalı ile iletişim halinde. Seviyoruz seni KAPTAN.
- 2 yeni transferden 3 kafa golü.
- Beşiktaşı'ın bu seneki durumunu Perşembe günkü maç belirler. Hem deplasman hem de iyi takım savunması yapan bir rakip olduğu için. Zaten herkesin aklı bu maçtaydı, maç öncesi seyirci takımı çağırıp 'Bursa'yı yenmeden İnönü'ye gelmeyin' diye bağırdı..
Burası BEŞİKTAŞ. 'Şeref'imizle oynarız, HAKKI'mızla kazanırız'
Bir Derdim var, Bin Dermana Değişmem ASLA..
sevinmek için sevmedik biz seni
sen yenilmişsin umrumda değil ki
şereftir bu yolda senle yürümek
hep kol kola,bir gün değil her gün beşiktaş !
bir sevda düşün ki senin uğruna
yağmurda çamurda arma aşkına
siyahla beyazla şu hayatımda
bir derdim var bin dermana değişmem asla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder